Geçtiğimiz tarihi Washington zirvesinin ardından, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in Beyaz Saray’da yaptığı basın açıklaması ve Azerbaycan medyasına verdiği röportaj, oldukça ciddi mesajların kaynağı oldu. Röportaj, bir dizi önemli coğrafi ve siyasi meselenin tartışılması ve ülkenin bölgesel politikasının ana yönlerinin belirlenmesi açısından dikkat çeken bir olay oldu.
Cumhurbaşkanı Aliyev, ikili ve üçlü görüşmelerin ve imzalanan belgelerin bölge için tarihi bir öneme sahip olduğunu vurguladı. Bu anı “tarih yazan gün” olarak değerlendirerek, bu anlaşma ile taraflar arasında geri adım atılmayacak bir birliktelik sağlandığını belirtti. Bugün elde edilen bu anlaşma, kalıcı bir barışa yol açacaktır.
Bu açıdan Cumhurbaşkanı, imzalanan belgeye de tam değerini vererek şöyle dedi: “Bugün biz Güney Kafkasya’da barışı tesis ediyoruz. Bu sadece bizim bölge için değil, aynı zamanda tüm dünya için büyük bir fırsattır.”
Azerbaycan Cumhurbaşkanı, bölgeye güvenlik ve istikrar getirecek bu sürecin önemini vurgulayarak, çocuklar için parlak bir gelecek sağlanacağına dikkat çekti: “Karşıtlık sayfası kapanacak, çocuklarımız için parlak ve güvenli bir gelecek temin edilecek.”
Zafer savaşından sonra süreçlerin kronolojik sırasına dikkat edersek, 8 Ağustos 2025’teki Washington görüşü, İlham Aliyev için diplomatik başarılar zincirinin bir parçası oldu. Hem askeri hem de siyasi zaferlerinin uluslararası alanda kabul edilmesine, bölgedeki ABD’nin stratejik rolünün güçlenmesine ve Azerbaycan’ın gelecekteki gelişimi için faydalı bir nüfuz oluşturulmasına hizmet etti.
ABD – Azerbaycan ilişkilerinin mevcut gelişim sürecinde, iki ülke liderinin ilişkileri özel bir öneme sahiptir. Bu durum, Cumhurbaşkanı İlham Aliyev tarafından da ifade edilmiştir: “Ben Sayın Trump ile önceki başkanlık döneminde tanıştım. Bu altı ay boyunca, tabii ki, benim hakkımda kendi ekibiyle tanışmıştı ve bizim ilişkimiz her zaman olumlu olmuştur. Geçen yıl onu destekledik, bu doğru. Yani, bu insan, Azerbaycan halkı gibi aile değerlerine sadıktır. Bugün basın toplantısında dediğim gibi, bu altı ay içinde o, Asya’da, Afrika’da, Güney Kafkasya’da mümkün olmayan işlere imza attı ve gösterdi ki, bu kişi gerçekten somut sonuçlar elde ediyor.”
Eğer her iki taraf da istekli olursa, Amerika-Azerbaycan ilişkilerini stratejik bir seviyeye taşıyabiliriz. Trump’ın açıklamalarıyla çok net, açık mesajlar verdiğini belirten Azerbaycan Cumhurbaşkanı şunları ekledi: “Onların büyük bir kısmını Azerbaycan halkı paylaşıyor. Yani bu yüzden büyük umutlar var. O yüzden dedim ki, umutlar var, büyük umutlar var. Ayrıca, Amerika-Azerbaycan stratejik ilişkilerine yaklaşmak da mümkün olacak.”
Washington görüşü ve imzalanan belgeler gerçekten de Güney Kafkasya’nın barış ve istikrar merkezi haline gelmesi için belirleyici bir rol oynayabilir. Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, büyük bir stratejist olduğunu defalarca kanıtladı.
Bu bağlamda, Sayın Cumhurbaşkanı’nın Washington görüşü öncesi söyledikleri de oldukça anlamlıdır: “Bütün adımlarımız ölçülüp biçilmiştir. Biz dünya çapında hak ettiğimiz yerimizi aldık. Yabancı ülkelerle olan ilişkilerimiz yalnızca karşılıklı çıkarlar ve karşılıklı saygı temeli üzerine inşa edilmiştir. Siyasi gücünden, büyüklüğünden ya da topraklarından bağımsız olarak tüm ülkelerle eşit haklı ilişkiler kurmayı başardık.”
