Birkaç gün önce yabancı turistlerin Şehitler Hiyabanı’nda yaptığı uygunsuz davranışlar, Azerbaycan halkının milli konularda, vatana ve devletçiliğe tehdit oluştuğunda, milli onur çizgisi aşıldığında nasıl kenetlendiğini bir kez daha gösterdi. Olay, polisimizin dikkati sayesinde kısa sürede çözüldü ve idari önlemler alındı. Ancak bu olay, bazı ciddi noktalar üzerinde düşünülmesi ve acil önlemler alınması gerektiğini de açıkça ortaya koydu.
Bu olay, turizm sektörüne, özellikle de Turizm Ajansı’na ciddi bir sorumluluk yüklemiş oldu. Hangi ülkeden geldiğine ve kim olduğuna bakılmaksızın, tüm turistler Azerbaycan değerlerine saygı göstermek zorundadır. Bakü’ye gelen turistler için hazırlanan tanıtım broşürlerinde yeme-içme ve eğlence yerlerinin yanı sıra, ülkemizin tarihi ve kültürü tanıtılmalı, şehitlerimizin Azerbaycan halkı için ne kadar değerli olduğu vurgulanmalıdır.
Azerbaycan turistik bir ülkedir. İster bölgelerde, ister merkezde turistler için her türlü imkan mevcuttur. Ancak turizm yalnızca bir iş kolu veya gelir kaynağı değildir. Turizm aynı zamanda bir ülkenin dünyaya tanıtılması ve propagandasının yapılması anlamına gelir.
Farklı ülkelerden gelen turistlerin ülkemize hangi düşüncelerle geldiklerini bilemeyiz. Bu yüzden onları ülkeye getiren tur şirketleri veya otellerde misafir eden, onlara hizmet sunan yerel kurumlar, turistleri ülkemizin kurallarına uymaya, milli gelenek ve göreneklerimize, sembollerimize ve manevi değerlerimize saygılı olmaya çağırmalıdır.
Azerbaycan toplumu için “şehitlik” sadece tarihi bir kavram değil, aynı zamanda milli kimliğimizin ve devletçiliğimizin en kutsal temel taşlarından biridir. Şehitler Hiyabanı ise halkımızın gurur kaynağı ve manevi desteğidir. Ülkemize gelen her yabancı konuk, bu mekanın Azerbaycan halkı için ne kadar yüce bir anlam taşıdığını bilmelidir.
Şehitler Hiyabanı’nda yabancı dilleri bilen üniversite öğrencilerimizin turistler için tanıtım hizmeti sunması sağlanabilir. Bu, hem öğrencilere maddi destek olur, hem de turistlere Azerbaycan gerçeklerini anlatmak için önemli bir adım olur.
Aynı yaklaşım, büyük tarihi şahsiyetlerimizin ebediyete uğurlandığı Fahri Hiyaban’da da uygulanabilir. Kısacası, ülkemizin turizm stratejisinde gelir ve iş boyutunun yanında, tanıtım ve kültürel bilinç de ön planda olmalıdır!
