Azerbaycan ile Özbekistan arasında derin tarihi köklere dayanan dostluk ve iş birliği ilişkileri mevcuttur. Azerbaycan ve Özbek halkları ortak kültür, aynı dil ailesine mensubiyet, dini değerler ve milli geleneklerle birbirine bağlıdır. Bu bağlar tarih ve gen hafızasıyla güçlenmiştir. Bu ilişkiler sadece dostluk seviyesinde değil, aynı zamanda kapsamlı ve stratejik ortaklık zemininde gelişmektedir.
Stratejik ilişkilerin temel ideaları büyük siyasi öngörüyle Sovyet döneminde atılmıştır. 1970’lerde Azerbaycan’ın lideri Haydar Aliyev ile Özbekistan’ın o döneki lideri Şeref Reşidov arasında kişisel dostluk ve karşılıklı saygı ilişkileri bugün de derin saygıyla anılmaktadır. Ulu Önder Haydar Aliyev, Özbek halkına her zaman özel bir sevgi beslemiş, bu ilişki yüksek düzeyde devletlerarası ilişkilere taşınmıştır.
Bugünkü ilişkilerin görünümüne bakarsak, Ulu Önder’in attığı temeller, Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in başarılı politikası sayesinde meyvelerini vermektedir. Azerbaycan ile Özbekistan arasındaki stratejik müttefikliğin güçlenmesinde İlham Aliyev ve Şevket Mirziyoyev arasında oluşan kişisel ilişkiler önemli bir faktör olarak ortaya çıkmaktadır. Bu sayede son yıllarda Azerbaycan-Özbekistan ilişkileri, iş birliğimizin gelecekte daha da sağlamlaşacağını göstermektedir.
Günümüzde iki ülke arasında tüm alanları kapsayan stratejik ve çok yönlü iş birliği giderek derinleşmekte ve ikili ilişkilerin gelecekte gelişimi için sağlam temel oluşturmaktadır. Bugün Azerbaycan ve Özbekistan bölgenin istikrarı ve gelişiminde başlıca aktörlerden biri haline gelmiştir. Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev’in Azerbaycan’a yaptığı son ziyaret de stratejik iş birliğinin yeni alanlarını belirlemiştir.
Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in basına verdiği demeçte, “Yatırım Fonunun sermayesi 500 milyon dolardır. Planlarımız bu rakamı birkaç kat artırmaktır ve enerji, otelcilik, inşaat, tarım ve daha birçok alanda halihazırda somut ve anlaşılmış projelerin, imzalanmış sözleşmelerin ortak gerçekleştirilmesi doğal olarak karşılıklı yatırımların önemli ölçüde artmasına yol açacaktır” ifadeleri yer almıştır.
Devlet başkanı ayrıca Karabağ’ın yeniden inşası yönünde atılan adımlar arasında Özbekistan’ın yardımını unutmuyoruz diye vurgulamıştır: “Özbekistan bu alanda ilk ülke, Özbekistan Cumhurbaşkanı Mirziyoyev ise dünyada bu konuda ilk lider olmuştur.”
Genel olarak Özbekistan Cumhurbaşkanı’nın ziyaretinde imzalanan belgeler, ülkelerimiz arasındaki diplomatik ilişkilerin yeni perspektiflerini belirlemekle kalmayıp, ortak milli değerlerin korunup yaşatılması ve stratejik müttefikliğin geliştirilmesi için yeni fırsatlar açacaktır.
Temmuz ziyaretinde Bakü’de Özbekistan büyükelçiliğinin yeni binasının açılması, “Özbekistan” parkının temelinin atılması ve iki ülke arasında kültürel-insani projelerin teşviki, bu ilişkilerin sembolik ve toplumsal yönünü güçlendirmektedir. Diplomaside simgeler bazen belgelerden daha fazla mesaj taşır. Yeni büyükelçilik binası devletlerin karşılıklı saygısının ve diplomatik temsilinin simgesidir, “Özbekistan” parkı ise bu saygının toplumsal-kültürel hafızada yerleşmesinin göstergesidir.
Demek ki, müttefikliğin siyasi özü kültürel simgesellikle toplumsal temellendirmeye dönüşür. Atılan adımlar halklar arasında karşılıklı saygının, ortak kültürel hafızanın ve tarihsel yakınlığın sürekli şekilde canlandırılmasına hizmet etmektedir. Genel olarak Azerbaycan-Özbekistan ilişkilerinin yükselen bir ivmeyle gelişmesi, bu iş birliğinin sadece iki devlet için değil, tüm Türk dünyasının geleceği için stratejik bir kaynak haline geldiğini göstermektedir.